Ortaçağda her derde deva olarak bilinen ardıç meyvesi yendiğinde idrar menekşe kokusu aldığından eskiden Romalı kadınlar tarafından çok kullanılırdı. Yine bu çağlarda cadılardan korunmak maksadıyla yazlık evlerin önlerine dikilmiştir. Yine aynı inanışa göre cadı ardıç yapraklarını saymayı başarırsa eve girebiliyordu. Bunu önlemek için elden geldiğince çok ardıç ekilirdi. Papaz Kneipp ardıcı keşfettiğinde çok ün salmıştır. Tıbbın her alanında ondan faydalanmıştır. Ardıç katranı elde etmek için bitkinin yaşlı dalları gövdesi ve kökleri kesilerek, yarı yarıya toprak içinde bir testi içinde yakılır. Elde edilen sulu yağ dinlendirilerek katran dipten alınır. Ardıç katranı birçok cilt hastalığında kullanılmaktadır.
History Ardıç Katranlı Bitkisel Sabunlar;
* Ardıç katranı yağının zeytinyağı ve pamukyağı ile birleştirilmesi ile hazırlanmıştır.
* İçeriğinde hiçbir hayvansal katkı maddesi ve renklendirici içermez.
* Sıcak proses üretim yöntemi ile geleneksel yöntemlere bağlı kalarak el yapımı olarak üretilmiştir.
* Tüm cilt tiplerinde güvenle kullanılabilir.
* Ciltteki ölü derilerin temizliğinde yardımcı rol oynar. Cildi yumuşatarak nemlendirir.
* Cildin diri ve sağlıklı olmasına yardımcı olur.
* Ciltte oluşan lekelerin giderilmesinde ve özellikle yüzde ve vücutta oluşan siyah noktaları azaltmada yardımcı rol oynar.
* pH değeri hassas ciltlerde dahi cildi tahriş etmeden temizlik sağlayacak düzeydedir.
* Ürünlerimiz dermatolojik olarak test edilmiştir.
* TÜRKAK onaylı ISO 9001:2008 ve ISO 22716:2007 kozmetikte iyi üretim uygulamaları standartlarına uygun olarak üretilmiştir.